İngilizcede bazen karıştırdığımız kelimeler oluyor. Bugün birkaç tanesini sizlerle paylaşacağım. Here are some words you get mixed up…
FUN – Eğlenceli FUNNY – Komik The party was a lot of fun! – Parti çok eğlenceliydi Your brother is so funny. – Kardeşin çok komik.
BREATH – Soluk, Nefes BREATHE – Nefes almak, Soluk alıp vermek Take a deep breath before you jump into the pool. – Havuza atlamadan derin bir nefes al. It’s hard for me to breathe when I run because I have asthma. – Koşarken nefes almak benim için çok zor çünkü astımım var.
COMPLiMENT – Bir kişiye edilen iltifat, övgü anlamına gelir. COMPLeMENT bir şeyin, bir diğerini tamamladığını belirtmek. My boss said ‘You did a great job!’ to me today. It was the best compliment I received from him – Patronum bugün bana ‘Harika bir iş çıkardın!’ dedi. Ondan aldığım en iyi iltifattı. Strawberries and cream complement each other perfectly – Çilek ve krema mükemmel birbirini tamamlar.
WIN – Kazanmak Bu kelime Türkçede kazanılan herşey için kullanıldığı için doğal olarak inglizcede de öyle kullanılıyor sanılıyor. Kazanmak ingilizce de bir ödül, spor müsabakası yarış içinde olan bir şey kazandığında kullanılıyor. I won the race – doğru. My team won the match – doğru.
I won the exam – denilmiyor. I passed the exam – doğru. I won university – denilmiyor I GOT INTO University.
ACCEPT – Kabul etmek EXCEPT – dışında I accept your invitation – Davetinizi kabul ediyorum. Everyone left early except Lisa. – Lisa hariç herkes erken ayrıldı. I accept the deal – Anlaşmayı kabul ediyorum. I will pay for all except the drinks – İçecekler hariç hepsini ödeyeceğim.
Now share your sentences with us..
Have a wonderful week!